Ender görülsede yalnız güzellik değil, doğuştan güzel olmadığımız, çirkinliğimizi belki de ruhtan fışkıran garip bir görkemle kabul ettiğimiz için biz insanlar arasında daha yaygın olan çirkin yüzlerde kaldı geriye. Yüzlerimizi yüreğimizin yansısıyla yoğurmayı sürdürüyoruz, ancak bizim bu akıp giden varoluşumuz işimizi tamamlamamıza yetecek zamanı vermiyor bize: İşte bu nedenle çirkin, çirkin olarak kalıyor, hatta bu yorucu içsel yoğurmayı bıraktığımızda yada işleri berbat ettiğimizde daha da çirkinleşiyoruz. İnsan türü biyolojinin tanıdığı şu sefil yetmiş yılın iki yada üç katı daha fazla yaşasaydı, kadınlarla erkekler yaşamlarının sonuna ulaştıklarında ışık saçan bir güzellikte olacaklardı, yüz çizgilerinin, renklerin ve ırkların çoğalması nedeniyle birbirinden farklı ama eşsiz güzelliklere ulaşırlardı. bugün insanlar hayata güzel başlıyorlar (başladıklarında) ve her geçen yıl ve mevsim, her gün ve her gece, her saat ve her saniye çirkinlik biriktiriyorlar
Ressamın Elkitabı - José Saramago - Can Yayınları - Sayfa 222